3 Şubat 2008 Pazar

Dolgun Saçlardan Deterjana...

17/02/ 2008 Radikal iki ekinde yayinlandi.

Yeni (Blendax) reklamının metni şöyle birşeydi:
”gecen pazar anladim ki erkeklerle kızlar farkli seyler istiyor, mesela can…o rap dinlemek istedi benim duygusallığım tutmuştu…dolgun saçlarıma baktıça değişti, daha romantik oldu…o doberman almak istedi benim aklim fifideydi
…dolgun saçlarıma baktıkça değisti, daha anlayışlı oldu…o dinlenmek istedi ben eğlenmek, dolgun saçlarıma baktıkça değişti can, canım can”
Daha başlarken “anladım ki erkeklerle kızlar farklı şeyler istiyor”la yapılan biyolojik indirgemecilik, toplumsal cinsiyet rollerinin erkekler mars’tan, kadınlar venüs’ten şeklinde dayatılmasıydı. Erkek rap dinlemek istiyordu, kız ise kırılgan ve narindi ya, elbet duygusallığı tutacaktı. Erkek saldırgandı, şöyle bir doberman alıp gücünü, iktidarını, penisini vurgulayacaktı oysa hanım kızımızın iktidarı “fifi” ile kastedilen küçük şirin köpek kadardı. Bütün erkek çocukları savaş araçlarıyla, bütün kız çocukları barbie bebeklerle oyanayacak tabi, cinsiyet rolleri daha çocukken aşılanacak. “Bende bebeklerle oynamak istiyorum” diyen erkek çocukları aşağılanacak, toplum dışına itilecek, “bende araba parçalarını merak ediyorum” diyen kıza “git saçlarını dolgunlaştırmayı öğren önce” denilecek. Erkeklerin dünyasında kadının erkeğe istediğini yaptırmasının yolu “saçlarını dolgunlaştırıp” erkeği baştan çıkarmaktan geçiyordu çünkü. Böylelikle değişecek, daha anlayışlı olacaklardı. Altı özellikle çizilmiş, abartılmış kadınlık ve erkeklik rolleri. Bunu “patronum maaşıma zam yapmak istemiyordu dolgun saçlarıma baktı daha anlayışlı oldu”, “nişanlım evi üzerime yapmak istemiyordu dolgun saçlarıma baktı daha anlayışlı oldu” gibi örneklerde de kullanabiliriz.
İstediğini elde etme amacındaki kadının bedenini kullanması eylemini genel çerçevede “fahişelik” olarak tanımlıyoruz. İki yüzlü toplum ahlakı, çıkar hesaplarına gitmeden, olanca gerçekliğiyle çalışan “fahişe’yi ahlaksızlıkla suçlayıp, toplumdan dışlarken, erkeği degiştirmenin ve istediğini yaptırmanın, bir kazanç elde etmenin yolunun bedenini kullanmak olduğunu ”anlayan”, evliliği bir sigorta kağıdı, iş sözleşmesi gibi gören, ardından da “canım can” diyen kadını el üzerinde tutabiliyor. Hangisi daha dürüst?


Hegomonik Erkeklik ve Ön plana Çıkarılan Kadınlık

R.W.Connell “Toplumsal Cinsiyet ve İktidar” adlı kitabında hegemonik erkekliğin,
Kadınlarla ve tabi kılınmış erkekliklerle ilişkili olarak inşa edildiğini betimler.
Çağdaş hegemonik erkekliğin en önemli ayırt edici özelliği heteroseksüel oluşudur.
Bir kadın ne kadar akıllı veya başarılı olursa olsun, önemli olan beyaz çarşaflar arasında erkek dergilerine poz verebilecek çekicilikte olabilmesidir. Büyük bölümü erkekler tarafından finansa edilen reklamlar, yüksek tirajlı gazetelerin, dergilerin “kadın sayfaları”, sabah programları ve pembe diziler hem çekicilik hem de toplumsal rolü bakımından abartılmış bir kadınlığı ön plana çıkarır.
Connell, vurgulanan toplumsal cinsiyeti yönlendirmede, en etkili olanların reklamcılar, psikiyatristler, politikacılar ve din adamları(isminden de belli olduğu gibi protestan bir rahibe değilse geneli erkeklerden oluşan bir grup) olduğunu eklemiş.
Bu reklam kampanyası, toplumsal cinsiyet rolleri ve çelişkilerinden beslenerek bize ulaştı.
Dolgun saçlı kızımızın, bir kaç sene sonraki hali ise marketten bulaşık deterjanı alan, hayatta en büyük derdi bulaşıklarının nasıl daha iyi yıkanacağı olan ev kadını. Ev işi yaparken keyifle gülümseyen, “dışarıdan” gelen çocuklarını ve kocasını, “içeride” bekleyerek, onlarımemnun etmenin yollarını arayan bir kadın. “güveriyorum ki alıyorum” dedikten sonra
 sahne, çocuk bakımını ve ev işini tamamen kadına bırakmış sadece akşam eve gelince onlarla oynayan babaya mutluluk çığlıklarıatan çocuklara döner. Bundan seneler önce elime geçen eski bir yemek tarifleri kitabında Müslüman kadının şarap vb. malzemeleri yuvasında yaptığı yemeklerde kullanmamasını tenbihledikten sonra, kitaptaki tariflere uyarak hergüne farklı bir çeşit olan yemeklerle kocasının ve çocuklarının “gene mi aynı yemek” şeklindeki “haklı” serzenişlerini duymayacağınıyazıyordu.
Suçlu olan bu reklamların hazırlanışı, konsepti ve sunumu mu? yoksa yapılan,
hedef kitlenin birebir profiline göre hareket etmek mi?
Reklamcılar bu rollerin nedenine mi oynuyor sonucuna mı?
Kapitalizmin hegemonik erkeklik ve abartılmış kadınlık rollerini çok sevdiği belli.

Türkiye gibi muhafazakarlığın yükselişte olduğu, sağ kanadın “ailenin kutsallığını”, “kadının yerinin evi olduğunu”, “kadınlarla erkeklerin farklı şeyler istediklerini” , “fıtratlarının farklı olduğunu ve hatta bu fıtratlar arasında eşcinselliğe yer olmadığını” hatırlattığı ve özellikle başörtüsü tartışmalarının
gündeme oturduğu bir süreçte, (her türlü yasakçı fikirden bağımsız), kadınların saçlarının
ne erkeği tahrik edip kazanç sağlama maksadıyla ne de erkeği tahrik etme korkusuyla, sadece özgürce savrulması umuduyla….

3 yorum:

zihni örer dedi ki...

Bu reklam kampanyası, bütün bu toplumsal cinsiyet rolleri ve çelişkilerinden beslenerek bize ulaştı. Kapitalizmin propagandasını yapan reklam sektörü, kapitalizmin üzerinde yükseldiği rolleri alıp kullanıyor.

(ekonomik ve eğitim düzeyi olarak)
Yoksulu, varsıl'ının en az 4-5 katından fazla olması koşuldur.
Sömüreninde nüfus planlaması aklın ve hesabın,
sömürleninde nüfus çokluğu kutsallığın gereği..
= Kapitalizm.
Reklam stratejisine ayarlanmış bir toplum modeli. Oysa sanılıyor ki, toplum yapısına uyarlanmış bir reklam stratejisi... bu işin görünür yüzü sadece. Yaratılan toplum modeli karakterinde genel olarak, işin arka yüzünü keşfetme çabası "sakıncalı davranış" anlayışına girer.
Alan razı-satan razı olması gerekir. Gerisi "düzensizlik"(!)

so snowqueen dedi ki...

@Zihni Örer,

"reklam stratejisine ayarlanmış bir toplum modeli" konusunda haklısınız. Reklamcılık kapitalizmin propaganda aracı.

Diger taraftan da reklamcılık kapitalizm ile ortaya çıkmadı. En güçlü dönemini kapitalizmde yaşasa da bir ürünün(ki bu bir ideoloji veya politikacı da olabilir) reklamını yaparken "Toplum yapısına uyarlanmış bir reklam stratejisi"nden de bahsetmek mümkün.

burakadam dedi ki...

kapitalizm'de kadın her ürünün reklamında yan bileşen olarak yer alarak ticari meta haline geldi. Aynı şekilde korkum o ki çocuklar da ticari meta haline getirilmekte, Türkcel Reklamları.

Blog Arşivi

Hakkımda

Fotoğrafım
Türkiye
sebnemersin@gmail.com